Dünyanın En Büyük Enerji Depolama Tesisi Yeniden Faaliyete Geçiyor

Devasa enerji depolama projelerine ev sahipliği yapan ABD’nin Kaliforniya eyaletinde, 400 MW kurulu güce sahip Moss Landing tesisi yeniden şebekeye bağlandı. Tesla’nın da Megapack çözümleriyle bir parçası olduğu projede, yaklaşık beş ay önce su sızıntısı nedeniyle bazı batarya bloklarında kısa devre yaşanmış ve tesiste tüm faaliyetler durdurulmuştu.

Vistra firmasına ait Moss Landing tesisi, 2020 yılına kadar bölgenin en büyük doğalgaz kombine çevrim santrali olarak faaliyet göstermişti. 6 Ocak 2021’de resmen şebekeye bağlanarak dünyanın en büyük batarya tesisi olarak hizmet vermeye başlayan santral, bugüne kadar iki kez operasyonlarını durdurmak zorunda kaldı. Son arızanın ardından nihayet %98 kapasiteyle yaz döneminin en yoğun günlerine yetişmiş oldu.

İlk fazda 300 MW, ikinci fazda ise 100 MW olmak üzere toplam 400 MW kurulu güce sahip olan dev batarya, 1,6 GWh depolama kapasitesi sunuyor. Kaliforniyalı doğalgaz ve elektrik dağıtım şirketi PG&E ile 15 yıllığına anlaşmaya varan Vistra, bu tesiste bölgedeki mevcut iletim altyapısını kullanarak 1,5 GW güç ve 6 GWh enerji depolama yapabilecek. Tek başına Moss Landing tesisinin 1 milyondan fazla haneyi besleyebileceği belirtiliyor.

BESS’ler Geliyor

Yenilenebilir enerji santrallerinin giderek pazar payını büyüttüğü ABD, Almanya, Çin ve Türkiye gibi ülkelerde BESS (Battery Energy Storage System) tesislerine yatırım da hızla artıyor. Nisan 2022 tarihli pazar araştırmasına göre, enerji depolama sistemleri pazar büyüklüğü 2030’a gelindiğinde 435,4 milyar dolara ulaşacak. Lityum-iyon pil maliyetlerindeki düşüşle beraber 2025 ikinci yarısından sonra yıllık büyümenin çift haneli rakamlara ulaşması, şebekeye entegre edilecek tesislerde kurulu güç ve batarya kapasitesi ortalamasının beklentilerin çok üstünde bir ivmeyle artış yaşaması bekleniyor.

Batarya sistemleri, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından istifade edilme oranını ciddi şekilde artırıyor ve tek başına kullanıldığında dahi şebekeyi dengeleme görevi sayesinde şirketlerin yoğun dönemlerde operasyonel kalabilmesine katkı sağlıyor.